2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası Konsolide metin
Bu görev halen askeri mahkemeler ile disiplin cezası vermek yetkisini haiz disiplin amirlerince sağlanmaktadır. Ancak askeri mahkemelerin yetkisine dâhil bulunan ve disiplini çok yakından ilgilendiren bazı suçların soruşturma ve yargılanmaları kısa zamanda bitirilememektedir. Hâlbuki suç teşkil eden bir fiilin işlenmesi ile bozulan disiplinin mümkün olan en kısa zamanda iadesi; askerliğin niteliği ve kamu güvenliğini çok yakından ilgilendirmesi yönünden, adi suçlar sebebiyle bozulan sosyal nizamın iadesinden çok daha önemlidir. Bu nedenle disiplin suçlarına bakacak ve disiplin işleri ile çok daha yakın ilgileri bulunan askerlerden teşekkül edecek disiplin mahkemeleri kurulması gerekli görülmüştür” (Kerse, C.I, s.2; Özbakan, Disiplin, s.13). AYİM’e göre Geniş anlamda savunma hakkı, sadece iddia karşısında yapılan savunmayı değil, aynı zamanda yaptırım uygulanana kadar geçen süreç ve usulde bilgi ve belgelere ulaşma, talebi reddetme gibi hakları da kapsadığından tanınmaması halinde esaslı bir noksanlık söz konusu olur.
- Askerlik ilişkilerinin uygun gördüğü sınırlar içinde kalan hizmet dışı isteklerin suç sayılmaması gerekmektedir.
- Maddesinde kişi özgürlüğünü sınırlayan bir ceza olarak kabul edilmiştir.
- Yoksa askeri hizmet olmayan bir iş ceza olarak yaptırılamaz.
İkinci durum ise disiplin amirlerince asker kişilere verilen disiplin cezaları yargı denetimi dışında tutulmuş olmakla birlikte; Askeri Yüksek İdare Mahkemesi doğrudan bu disiplin cezalarının iptali istemiyle açılan davalarda “yokluk” denetimi ile sınırlı olarak yargı denetimi yapmaktadır. Mahkeme’nin bu yöndeki kararları doktrinde bazı yazarlar tarafından şiddetle eleştirilmektedir.[749] Verilen disiplin cezasında; savunmanın alınmaması, yetkisiz amirin ceza vermesi, cezada zamanaşımı olması ya da amirin ceza yetkisini aşması gibi durumlarda, disiplin cezasının “yok hükmünde” sayılarak iptaline karar verilebilmektedir. İkinci Bölümde açıklandığı üzere oda hapsi disiplin cezası, AİHSnin 5. Maddesinde sayılan koşulları taşımadığından bu maddeye aykırı bir özgürlükten yoksun bırakma olup, eğer henüz ceza infaza başlanmamış ya da infazı devam etmekte ise, salıverilmesi için mahkemeye başvurma hakkı, eğer cezanın infazı kısmen dahi yapılmış olsa bile tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. AYİM bu tür cezaların yargısal denetimin yaparken, disiplin amirinin eylemin hangi suçu oluşturduğu konusundaki değerlendirmesi ile bağlı kalmamakta, eylemin hangi suçu oluşturduğuna kendisi karar verdikten sonra, bu eylemin AsCK’nun 165. Maddesinde yazılı emre itaatsizlik yada saygısızlık suçlarından birini oluşturup oluşturmadığına bakmaktadır. Madde kapsamına giriyorsa disiplin amiri cezayı 657 SK göre vermiş olsa dahi bu cezanın yargı denetimi dışı olduğunu belirtip ancak yokluk haliyle sınırlı denetim yapmaktadır[734]. Başka bir anlatımla, Kanununun 21/son maddesindeki hükümden maksat, gerçekten ve her bakımdan askeri disiplin suç ve tecavüzlerinden ötürü verilen cezaların yargı denetimine mani olmaktır. AYİM, disiplin kurulu kararıyla askeri öğrencilikten çıkarma işlemlerini istisnasız olarak denetlemektedir[729]. Yine AYİM üyesi iken AYİM disiplin kurulunca uyarı cezası ile cezalandırılan bir askeri hakimin açtığı davada, disiplin kurullarının kararlarına karşı yargı denetimi yolunun açık olduğuna karar vermiştir[730].
Askerliğin, temel hak ve hürriyetleri sınırlayabileceği bir durum da Anayasa’nın 137. Anayasa’ya göre kamu hizmeti görenlerin kanunsuz emirleri yerine getirmeleri yasaktır. Ancak askerî hizmetlerin görülmesi bakımından kanunla buna istisnalar getirilebilir. Maddeleri gereği askerler aldıkları emirleri derhal ve mutlak surette yerine getirmekle yükümlüdürler. Verilen emrin yerine getirilmesinden dolayı sorumluluk emri verene aittir. Maddesine göre de, ast verilen emrin sınırlarını aşmadıkça veya suç amacı taşıdığını bilmediği sürece kanuna aykırı emirden dolayı sorumlu tutulamaz[501]. Ast açıkça suç teşkil etmeyen emri kanuna aykırı dahi olsa yerine getirmek mecburiyetindedir. Bu emir yaşam hakkın sona erdirecek bir eylemi gerektirse dahi sorumluluk emri yerine getirene değil emri verene ait olacaktır.
GEÇİCİ MADDE 6- Anayasaya göre kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplantı ve çalışmaları için kendi içtüzükleri yapılıncaya kadar, Millet Meclisinin 12 Eylül 1980 tarihinden önce yürürlükte olan İçtüzüğünün, Anayasaya aykırı olmayan hükümleri uygulanır. 3 Kânunuevvel 1934 tarihli ve 2596 sayılı Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun. Orman içinden nakledilen köyler halkına ait araziler, Devlet ormanı olarak derhal ağaçlandırılır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekili, Yargıtay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından gizli oyla belirleyeceği beşer aday arasından Cumhurbaşkanı tarafından dört yıl için seçilirler. Mahkeme, Anayasaya aykırılık iddiasını ciddî görmezse bu iddia, temyiz merciince esas hükümle birlikte karara bağlanır. Anayasa değişikliğinde iptale, siyasî partilerin kapatılmasına ya da Devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar verilebilmesi için toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğu şarttır.
Hukuk ve mantık arasındaki ilişkilerin değerlendirilmesi, hukuksal sorunların kavranması ver çözümlenmesinde kullanılan yöntemler, hukukta yorum, hukuksal metinlerin çözümlenmesi ve argüman geliştirme üzerine konular bu dersin içeriğini oluşturmaktadır. MADDE 12 – (1) Bir program tamamen veya kısmen destek görmüşse, bu husus programın başında, program içindeki reklam kuşaklarına giriş ve çıkışta ve programın sonunda uygun ibarelerle belirtilir. Program tanıtımlarında programı destekleyene atıfta bulunulamaz. MADDE 9 – (1) Ticarî iletişim, yayın hizmetinin diğer unsurlarından görsel ve işitsel olarak kolayca ayırt edilebilir olmak zorundadır. MADDE 6 – (1) Yayın hizmetlerinin içeriğine ve yayınlanmasına önceden müdahale edilemez ve yayınların içeriği önceden denetlenemez. MADDE 4 – (1) Yayın hizmetlerinin alımı ve yeniden iletimi serbesttir.
Özel hayat hakkı, hayatını bizzat ve bağımsızca yönlendirme ve istediği şekilde yaşayabilme ile kendisine sakladığı bilgi, duygu ve olguların gizliliğinin korunması konularını, aile hayatının gizliliği, evlenme hakkını ve cinsel yaşam özgürlüğünü kapsar[611]. Anayasa’nın “özel hayatın gizliliği” başlıklı 20/I’ maddesine göre; “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Sonuç itibarıyla, askeri disiplin cezalarından, meslekten çıkarma cezalarının bazıları (YAŞ Kararları hariç), ve kişi özgürlüğünü sınırlayan cezalar bakımından 6. Mahkeme’ye göre oda hapsi, kışla içinde belirlenmiş bir alanda bulunma şeklinde uygulanmaktadır. Bu kişiler kantine, tesis içindeki sinemaya veya gezinti yerlerine gidememektedirler. Başvuruculardan birine verilen 12 günlük oda hapsi de özgürlükten yoksun bırakma sayılmaz. Disiplin Mahkemesince oda ve göz hapsi cezaları verilebilmektedir (md 46)[551]. Halen uygulama imkanı bulunan bu disiplin cezası artık kıtası huzurunda infaz edilmediğinden kişiyi teşhir etme niteliği ortadan kalmıştır. Mahkeme, yargı organlarınca verilen tüm cezalarda belli oranda bir aşağılama unsurunun bulunduğunu, fakat bu aşağılama veya onur kırıcılığın belli bir düzeye ulaşması durumunda 3.
Kapatılan süreli yayının açıkça devamı niteliğini taşıyan her türlü yayın yasaktır; bunlar hâkim kararıyla toplatılır. Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir. Gazeteci, kendisinde ve yakınlarında bulunan hisse senedi ve benzeri mali araçlar konusunda, yayın organındaki sorumluları bu menkul kıymet sahipliği hakkında doğru bilgilendirmediği sürece yayın yapmamalıdır. Madde 33 – Cemiyetin fesih ve infisahı ya da herhangi bir biçimde tüzel kişiliğini yitirmesi durumunda tüm taşınır ve taşınmaz mal varlığı, alacakları, intifa ve istifade ve kullanma hakları (Gazeteciler Sosyal Dayanışma Vakfı)’na devr olunur. Tasfiye ile görevlendirilen gerçek ve tüzel kişi veya kişiler topluca ya da teker teker Cemiyetin tüm mal varlığını, alacak ve haklarını derhal adı geçen Vakfa devir teslim etmek zorundadırlar. Bir tasfiye işlemi yapılması zorunluluğu olsa bile bu işlem Vakıf bünyesi içinde ve Vakıf Yönetim Kurulu’nun denetimi ve gözetimi altında yapılır. Oy verme niteliğini haiz kişilere blok listeleri veya oy pusulasını içine koyacakları mühürlü zarflar ve oy pusulası imza karşılığı dağıtılır. Her oy pusulası ve listede yedeklik konumları sabit kalmak koşuluyla, Yönetim kurulu için (7), Denetleme Kurulu için (3), Onur Kurulu için en az (3) Balotaj kurulu için en az (5) yedek üyenin yer alması zorunludur. Bundan noksan isim yazılmış oy pusulası veya basılı liste geçerli değildir. Oy pusulasına veya listelere seçilecek asıl üye sayısından fazla ad yazıldığı takdirde, sondan başlanarak fazla adlar hesaba katılmaz. Bağımsız veya bağlantısız adaylar için de bu koşul geçerlidir.
Bu dersin konusunu Avrupa Birliği’nin kuruluşu, kurumsal yapısı ve ‘uluslarüstü’ niteliği; kurucu antlaşmalar, topluluk organları ve bunların hukuk yaratma yetkileri; topluluğun hukuk sistemi, kaynakları ve üye devletlerin milli hukukları ile olan ilişkisi oluşturmaktadır. İcra ve İflas Hukuku, borcunu ödemeyen borçlunun borcunun, alacaklının talebi üzerine nasıl karşılanacağını konu alır. Borcun karşılanması, devlet zoruyla ve taşınır, taşınmaz mallar üzerinden yapılabilmektedir. Kanunda borçludan alacakların nasıl tahsil edeceği düzenlenmektedir. Bu kapsamda derste; icra teşkilatı, ilamsız icra, ilamlı icra, ödeme emri, ödeme emrine itiraz, itirazın kaldırılması, menfi tespit ve istirdat davaları, haciz yolu, ihtiyati haciz incelenen başlıca konulardır. İflas hukuku kapsamında ise iflasa tabi olan kişiler, iflas yolları, iflasın hukuki sonuçları, iflasın tasfiyesi ile konkordato konuları işlenmektedir. Dersin amacı, öğrencilerin kıymetli evrak hukuku hakkında bilgi sahibi olmasını; uygulamada sıkça kullanılan ve ticaret hayatının önemli bir parçası olan kambiyo senetlerinin hukuki niteliğini ve işleyişinin kavranmasını sağlamaktır. Bu kapsamda; kıymetli evrakın tanımı, unsurları, türleri, iptali ve kıymetli evraktaki def’iler ile kambiyo senetleri (poliçe, bono, çek) kapsamlı bir şekilde incelenmektedir. Alternatif uyuşmazlık çözümü kavramı, hukuki temelleri, hak arama özgürlüğü ile ilişkisi olumlu ve olumsuz yönleriyle bu bütün içerisinde yer alan müzakere, tarafsız ön değerlendirme, vakaların saptanması, kısa duruşma yöntemleriyle arabuluculuk ve uzlaştırma kurumları ayrı ayrı ele alınıp değerlendirilip irdelenmesi.
(3) 150 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca, kendisine müdafi atanan şüpheli veya sanıklar yararına kanun yoluna başvurulduğunda veya başvurulan kanun yolundan vazgeçildiğinde şüpheli veya sanık ile müdafiin iradesi çelişirse müdafiin iradesi geçerli sayılır” şeklindeki düzenleme ile kanun yoluna başvurulduktan sonra başvurunun geri alınabileceği kabul edilmiştir. Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün ( BOZULMASINA ); bozma nedeni ile tutuklu kaldığı süreye göre sanığın ( SALIVERİLMESİNE ), başka suçtan hükümlü veya tutuklu olmadığı takdirde serbest bırakılmasının sağlanması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı`na yazı yazılmasına, oybirliğiyle karar verildi. Sanığın beraati gerektiği, yerel mahkemece verilen mahkumiyet kararının açıklanan nedenlerle bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. 12.maddesi “herkes kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilemez, temel hak ve hürriyetlere sahiptir” hükmünü taşımaktadır. 3- Bu hususların CMK’nun 230/1-b maddesi hükmü gereğince yerel mahkemece gerekçeli kararda tartışılması gerekip gerekmediğine ilişkparibahis. Maddesinde; esrar elde etmek (4 yıldan 12 yıla kadar) veya kullanmak için (1 yıldan 3 yıla kadar) kenevir ekmeye ilişkin ciddi hapis cezalarının öngörüldüğü görülmektedir.
Recente reacties